Postbariatrik &
Obezite Sonrası Cerrahi

Uzun ve meşakkatli bir kilo verme sürecinden sonra hastalar arzuladıkları ve uğruna büyük bir emek ve çaba sarf ettikleri vücutlarına hala kavuşamamışlardır. Çünkü hareketlerini kısıtlayan, deforme olmuş, sarkmış fazla deriler hala can sıkıcı ve motivasyon kırıcıdır.

Çoğul gebelikler ile aşırı kilo alma sonrasında da karındaki sarkmış ve deforme olmuş fazla deri bu ameliyata başvurma sebeplerindendir.

Bu ameliyatlarda vücudunuzun kilo olarak son şeklini almış olması gerekmektedir.

Hasta obezite ameliyatı yöntemi ile veya diyet ve spor yöntemi ile kilo verdiyse hastanın hedef kilosuna ulaşmış ve 3 aydır sabit bu kiloda kalmış olması gerekmektedir. Ve doktor muayenesi ile ameliyat süreci planlanabilir.

Hastada uzun süre önce kilo alıp vermeye bağlı sarkıklıklar ve deformiteler olduysa ve sabit bir kilo aralığında yaşıyorsa istenildiği anda ameliyatı için muayene olabilir ve doktoru uygun görüyorsa ameliyatı gerçekleştirilir.

Hasta art arda veya çoğul gebelik yaşadıysa özellikle karın bölgesinde ciddi deformiteler gözlenebilmektedir. Emzirme süreci bittikten sonra eski kilosuna yakın bir kilo aralığına kavuşması ile doktor muayenesi ile ameliyat süreci planlanabilir.

Tek bir bölgede sıkıntı varsa ameliyatın planlanması ve ameliyat süreci daha kısadır. Örneğin hastanın sadece karın bölgesinde ve bir miktar sırtında fazla deri varsa tam karın germesi ile ameliyat tek operasyon ile planlanmaktadır.

Birden fazla bölgede deri sarkması ve deformasyonu varsa bu ameliyatlar 6 ay aralıklarla planlanmaktadır. Çünkü postbariatrik kilo verme ameliyatları diğer estetik ameliyatlara göre daha uzun süreli ve daha ağrılı ameliyatlardır. Tüm ameliyatların beraber planlanması ameliyat süresini uzatacak, anestezi süresini uzatacak, cerrahi başarıyı azaltacak, komplikasyonları arttıracaktır.

Vücudunuzdan sarkan, hareketinizi kısıtlayan fazla deriden kurtulursunuz.

Vücudunuz yükten kurtulduğu için hafifler.

Estetik olarak daha kadınsı veya erkeksi hatlara sahip olursunuz.

Pişik, yara, ter, koku problemleri geçmişte kalır.

Günlük hayatınız kolaylaşır.

Hareket kabiliyetiniz arttığı için spora ve yürüyüşe daha kolay adapte olursunuz. Böylece sonraki süreçte kilo vermeniz hızlanır.

Artık normal beden kıyafetler giyebilir. Herkesin alışveriş yaptığı mağazalardan alışveriş yapabilirsiniz.

Postbariatrik ve obezite sonrası cerrahi ameliyatları büyük kesiklerin açıldığı ve fazla miktarda derilerin çıkarıldığı ameliyatlardır. İz kalmaktadır. Bu izlerin konumu operasyonun gerçekleştiği bölgeye bağlı olarak iç çamaşırlarının içlerine veya vücudun iç kısımlarına gizlenmektedir.

Operasyon sırasında dikişler özenli ve minimum hasar oluşturacak şekilde dikilmektedir. Sonrasında iz giderici kremler kullanılmaktadır. Fakat yara yeri iyileşmesi sizin yapınıza bağlıdır. Bazı hastalarda izler silikleşerek iyileşirken, bazı hastalarda iz belirgin olmakta, bazı hastalarda ise yara yeri kabararak iyileşmektedir.

Postbariatrik ve obezite sonrası cerrahi bir zayıflama ameliyatı değildir. Bu ameliyatla kilo vermeniz veya hedeflediğiniz kiloya inmeniz mümkün değildir.

Yüksek miktarlarda kilo verilmesi sonucu vücutta oluşan deri sarkmalarını tedavi eden bir operasyondur.

Postbariatrik ve obezite sonrası cerrahi ile vücudunuz incelecek ve fazlalıkları olmayan estetik bir görünüme sahip olacaktır. Fakat daha kıvrımlı daha kadınsı veya daha erkeksi hatlara sahip olmak isteyen hastalara beraberinde liposuction uygulanmaktadır.

Postbariatrik ve obezite sonrası cerrahi ile vücudunuzdan bir miktar deri uzaklaşacağı için, bir miktar daha kilo kaybedersiniz.

Ameliyatlardan sonra hasta normal hayatına devam eder, sağlıklı ve dengeli beslenir ve sporu hayatına dahil ederse evet sonuç olarak kalıcıdır. Uzun dönem sonuçlara dayanarak çoğu hastanın yeni vücudu ile mutlu ve sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam ettiklerini söyleyebilmekteyiz.

Fakat ameliyat sonrası beslenme düzenine dikkat etmezse tekrardan kilo alması kaçınılmazdır ve maalesef estetik cerrahi ameliyatları kilo almanın önüne geçemez. Hasta tekrardan kilo alır ve verirse tekrardan bir miktar deformasyon oluşacaktır.

Kısa süreç içerisinde gebelik planlıyorsanız, doktorunuz muayene ederek fazla derinizin bulunduğu konuma ve deformasyona göre ameliyatınızı gebelik öncesinde veya sonrasında planlamanızı tavsiye edecektir.

Uzun dönem gebelik planı olmayan genç kızlarda fazla deri ameliyatı diğer bölgelerde (kol, uyluk,sırt, bacak) istenildiği zamanda planlanabilir. Karın bölgesine uygulanan mini karın germe, tam karın germe ve göğüs bölgesine uygulanan toparlama ve küçültme ameliyatlarında ileride yaşanabilecek gebelik ve emzirme süreçleri göz önünde bulundurulmaktadır.

Bu deriler estetik görünen vücudun önündeki son engeldir ve sporla diyetle tedavi edilemez, siz üzerinize düşeni yaptınız, sıra cerrahınızda. Fazla derilerden sizi kurtararak vücudunuza yeniden form kazandırır. Bu ameliyatlar tedavi edici ve gereklidir çünkü:

Yüksek miktarlarda kilo verme sürecine başlayacak hastalar için cesaret ve moral vericidir. Çünkü zor meşakkatli ve irade isteyen bir sürenin sonunda daha kötü bir vücuda sahip olacak olma fikri caydırıcı ve cesaret kırıcıdır.

Yüksek miktarlarda kilolarla mücadele eden hastalarda içine kapanma, vücudundan çekinme, utanma, sosyal aktivitelerden uzak kalma, özgüven eksikliği görülebilmektedir. Bu hastalar duygusal ve fiziksel olarak hassas dönemlerden geçerler, bu süreçlerde profesyonel bir uzmandan psikolojik olarak destek almak sürecin başarısını arttıracaktır.

 Yüksek miktarda kilo verdikten sonra fazla sarkmış derileri nereye gizleyeceğini bilememek, kollarını kaldırırken sallanan deriler, giyilen kıyafetin altından belli olan kat kat deriler, pantolon giyerken deriler yüzünden zorluk yaşamak can sıkıcı ve cesaret kırıcıdır.

Bu deriler omurgaya ve vücuda yüktür. Beliniz, omuzlarınız ve omurganız bu fazla yükü sürekli taşımaktadır. Kollarınızla ortalama 7kglık bir ağırlığı karnınızın önünde tutarak tüm gün taşımayı deneyin, bir süre sonra yorucu gelecektir. Bu yükü vücudunuz siz farkında olmadan tüm gün taşımaktadır ve yıpranmaktadır.

Bu deriler fazla terlemeye ve bakteri oluşumuna neden olacaktır. Katlantı yerlerinin terli ve havasız kalması bakteri, mantar ve kaşıntı oluşumuna neden olacak ve koku yapacaktır.

Bu derilerin altındaki katlantı yerleri hijyenine ekstra özen gösterseniz dahi nemden kaynaklı pişik ve yaralar kaçınılmazdır.

Daha düz bir vücut, daha biçimli hatlar sağlar.

Daha yüksek özgüven, aynaya bakınca gülümseyen yüz sağlar.

Kıyafet giyinirken, kıyafet seçerken özgürlük sağlar.

Sosyal hayata daha rahat dahil olmayı sağlar.

Artık bol kıyafetler seçilmez, vücut hatlarının belli olması endişe verici ve moral bozucu değildir; gurur ve mutluluk verir, tüm o zor ve irade isteyen sürece iyi ki dedirtir.

Ailesindeki ve etrafındaki başka obezite hastaları için rol model olur, motivasyon kaynağı olurlar.

Hayat bu ameliyattan sonra herkes için olduğu kadar zorluklarıyla, mutluluklarıyla bu hastalar için de devam edecektir.

Ameliyat öncesi görüşmede doktorunuz şikayet, beklentilerinizi dinler ve sizi muayene eder, ameliyata uygun olup olmadığınızı belirler. Ameliyata uygun hasta iseniz yaşınız, boyunuz, fiziksel yapınız, kilonuz, fazla olan deri miktarınız, sarkma dereceniz, deformasyon durumunuz gibi faktörler göz önünde bulundurularak hesaplamalar ve çizimler yapılır. Tıbbi kayıt ve size yaklaşık sonuç hakkında bilgi vermek için fotoğraflarınız çekilir.

Ameliyata net karar verebilmek için bir diğer önemli faktör sağlık durumunuzun bu ameliyat için elverişli olmasıdır. Bazı postbariatrik ve obezite sonrası kilo vermiş hastaların kan değerleri, kalp ve akciğer fonksiyonları maalesef yeterli olmamaktadır. Tedavi edilebilecek bir problemse önce alanında uzman bir doktora muayene olarak bu problemin çözümüne kavuşmaları ve sağlıklı olmaları istenmektedir. Sağlık problemi çözüldükten sonra ameliyatları gerçekleştirilebilmektedir.

Postbariatrik ve obezite sonrası cerrahi ameliyatı öncesi doktor ile hastanın anlaşabilmiş ve tam iletişim kurabilmiş olması çok önemlidir. Hasta hem fiziksel hem psikolojik olmalıdır. Hastanın her anlamda içine sinmeli ve kendini hazır hissetmelidir.

Ameliyat öncesi gerekli filmler çekilmeli ve kan değerleri kontrol edilmelidir.

Ameliyat öncesi sigara mümkünse bırakılmalı, doktorun kullanımını bırakmanızı istediği ilaçlar belirtilen sürelerde bırakılmalıdır.

Birkaç gün öncesinden tuz tüketiminin azaltılması ödem oluşumunu azaltacaktır.

Ameliyattan önceki gece en son 12 de yemek yenilebilir ve su içilebilir. Ameliyat genel anestezi ile olacağı için en az 6 saatlik açlık ve susuzluk gerekmektedir. ( bu noktaya dikkat edilmediği takdirde ameliyatınız ertelenebilir iptal edilebilir.)

Ameliyata gelirken makyaj yapılmamalıdır.

Ameliyat sırasında tırnaklarda oje, cila olmamalıdır.

Peruk, küpe, yüzük, pircing çıkarılmalıdır. (vücudunuzda metal hiçbir aksesuar bulunmamalıdır.)

1 gece önceden yanınıza ameliyat sonrasında ihtiyacınız olacaklar için bir çanta hazırlamalısınız. (bu çantada rahat kıyafetler yer almalıdır. Ameliyat sonrası giyeceğiniz kıyafetler sıkı olmamalıdır, giyinip çıkarırken zorlanabilirsiniz.. Önden düğmeli ve fermuarlı kıyafetler tercih edilmelidir. Rahat spor ayakkabılar tavsiyelerimiz arasındadır.)

Operasyon sabahı odanız sizin için önceden ayırılmıştır. Sabah odanıza yerleştikten sonra doktorunuz ve asistanı sizi odanızda ziyaret ederler.

Operasyon belirtilen saatte başlar. Operasyon genel anestezi ile gerçekleşeceği için siz rahatça uyursunuz ve doktorunuz vücudunuzu şekillendirmeye başlar.

Fazla olan derileriniz önceden hesaplanan ve planlanan şekilde kesilerek çıkarılır. Kaslardaki tahribat onarılır. Deriler tekrar birleştirilerek özenli ve ince dikiş ile dikilerek kapatılır. Beraberinde liposuction uygulaması planlandıysa bir miktar yağ alınır.

Bu operasyonlarda diğer estetik ameliyatlara göre daha fazla doku kaybı gerçekleşmektedir. Bu yüzden büyük operasyonlar aşamalı olarak planlanmaktadır. Ameliyat aralarına 6 ay süre konulmaktadır.

Uyandığınızda ilk birkaç saat hafif bir sersemlik hissetmeniz normaldir ve geçicidir.

4-6 saat sonra ılık bir çorba içerek yemek yemeye başlayabilirsiniz.

Ameliyat bitiminde siz daha uyanmadan özel korseleriniz ve varis çoraplarınız giydirilmektedir.

Ameliyat genel anestezi ile gerçekleştiği için ağrı hissetmeniz mümkün değildir. Ameliyattan sonraki hastanede kalış sürecinizde kuvvetli ağrı kesiciler verileceği için rahatsız edici bir ağrı hissetmezsiniz. Hastaneden çıktıktan sonra ilk 3-4 gün ağrılarınız olması normaldir, ağrı kesici ilaç bu süreci konforlu geçirmeniz için destek olacaktır. Günler ilerledikçe ağrılarınız azalacaktır.

Operasyon sırasında diren koyulduysa 24-48 saat sonra çekilecektir. Ameliyat sonrası 1-3 gece hastanede kalınmaktadır.

Morluk ve ödem olması normaldir ve geçicidir.

Ameliyat sonrası dengeli ve sağlıklı beslenmek, bitkisel ve hayvansal protein ağırlıklı gıdalara yönelmek, sigara içmemek daha çabuk toparlamanızı sağlayacaktır.

Ameliyat olduğunuz bölgeye kesinlikle darbe alınmamalıdır. Ameliyattan sonraki ilk 3 gün kesi yerlerinizde hafif leke şeklinde kanama olması normaldir, endişelenmenize gerek yok. Fakat kanamanın fazla olması durumunda doktorunuzu bilgilendirerek doktorunuza ya da yakın bir sağlık kurumuna başvurmak gerekir.

İlk 10 gün istiharat gerekmektedir. Otururken, ayağı kalkarken, yürürken gerginlikler olabilir. Kesinlikle ağır kaldırmamalı, koşmamalı, darbe alınmamalıdır. Merak verici ve heyecanlı bir süreç olsa da özel korseler çıkarılmamalıdır.

5-7 gün sonra muayene sırasında bandajlarınız değişmektedir.

İlk alınan duşlar ılık ve kısa süreli olmalıdır.

Doktorunuzun verdiği ilaçlar belirtildiği şekilde kullanılmalıdır.

1. haftadan itibaren yürüyüş yapılabilir. İşe başlanabilir. Ağır işlerden kaçınarak günlük hayata dönebilirsiniz.

Ameliyattan sonra minimum 4-6 hafta boyunca destekleyici korse kullanmak çok önemli. Bu ameliyat ile kazandırılan şeklin kalıcı olmasını sağlıyor.

4 hafta sonra hafif düzeyli esneme ve sporlar yapılabilir.

2 ay sonra tamamen eski hayatınıza dönebilirsiniz.

Ameliyattan çıktıktan sonraki günlerde korseleriniz takılıyken bile o deri fazlalıklarının olmadığı, düz bir cilde sahip olduğunuz fark edilir olacaktır. Ödemleriniz inmeye başladıkça sonuçlar iyice oturmaya başlayacaktır. Kişiye bağlı olmak üzere 3 ay sonra net ve kalıcı sonuçlar görülmeye başlar.

Dünyada ve ülkemizde her yıl binlerce hastanın faydalandığı güvenli ve başarılı bir uygulamadır. Önemli olan hastanın sağlık durumunun istenen kan tahlilleri ve muayeneler ile dikkatle ve titizlikle incelenmesidir. Özellikle uzun yıllar yüksek kilolarda yaşamış hastalarda kalp, akciğer, karaciğer gibi organlar dikkatlice sorgulanmalı ve kan değerleri titizlikle incelenmelidir.

Kan pıhtılaşması riski öncesinde sorgulanan aile öykünüzle, istenen tektik ve tahlillerle sorgulanmaktadır. Ailenizde pıhtı geçmişi varsa veya sizde daha önce pıhtı atma öyküsü varsa maalesef bu ameliyat size uygun değildir.

Sağlık durumunuz açısından bir engel yoksa ameliyat sonrası varis çorapları, korseler ve kan sulandırıcı ilaçlar gibi önlemler hepsi bir arada uygulanarak, zaten minimum olan bu risk daha da minimalize edilmektedir.

Postbariatrik cerrahi ameliyatının yapıldığı bölgeye göre değişmektedir.

Genel olarak ameliyattan 2 hafta sonra hafif tempoda mutlaka günde 30 dk yürüyüş öneriyoruz.

Karın germe ameliyatlarından 4 hafta sonra hafif esneme ve pilates hareketleri ile zorlamadan spora başlamalarını öneriyoruz. 2 ay sonra planlanan başka bir operasyon yoksa tüm sporları rahatlıkla yapabilirler. Erken dönemde zorlayıcı hareketler fıtıklaşmaya neden olabilir.

Maalesef büyük postbariatrik cerrahi ameliyatları uzun süren ve büyük doku çıkarımlarının gerçekleştiği operasyonlardır. Hatta tek operasyonla değil, 2-3 aşamalı operasyon dizisi ile planlanmaktadır.

Daha az dokunun çıkarıldığı mini karın germe ve minimal meme toparlama ameliyatları sağlık durumu müsait ise birlikte planlanabilmektedir.

Mide operasyonundan sonra mutlaka 1 yıl beklemek ve hastanın 3 ay boyunca sabit kiloda kalabildiğini görmek gereklidir. Mide küçültme operasyonları vücudun kimyasal dengesini sarsan ciddiyetle takibi gereken önemli ameliyatlardır. Hastaların bu ameliyatlardan sonra iyileşme sürecinin ciddiyetle takibe alınması gereklidir.