Meme Dikleştirme

Doktorunuzun yapacağı görüşme sırasında öncelikle beklenti ve şikayetlerinizi dinler. Muayene ile göğüslerinizin sarkma miktarı ölçülür. Omuz göğüs başı mesafeniz ölçülür. Boyunuz, kilonuz, yaşınız, omuz genişliğiniz, bel çevreniz, fiziksel özellikleriniz göz önünde bulundurularak size ihtiyacınız olan operasyona karar verilir ve size uygun meme tasarlanır.

Bu operasyon sonrası iz kalacaktır. Doktorunuz sizi izlerin konumu ve büyüklüğü ile ilgili bilgilendirecektir.

Göğüslerinizin tıbbi kayıt ve üzerinde planlama yapılabilmesi için değişik açılardan fotoğrafları çekilir. Bu fotoğraflar ile düzenlemeler yapılarak yaklaşık sonuçlar hakkında bilgi ve fikir sahibi olmanız sağlanır. Ayrıca fotoğraf ve simülasyonla anlaşılır olması sağlanır.

Operasyon öncesi, operasyon süreci ve operasyon sonrası anlatılarak süreç hakkında detaylı bilgi sahibi olmanız sağlanır.

Meme dikleştirme ameliyatı öncesi doktor ile hastanın anlaşabilmiş ve tam iletişim kurabilmiş olması, iz kalacağı ve bu izlerin konumu ile ilgili bilgilendirilmiş olması çok önemlidir. Hasta bu süreçte hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendini hazır hissetmelidir.

Ameliyat öncesi hastanın yaşına göre ultrasonografi veya mamografi filmi çekilmeli ve kan değerleri kontrol edilmelidir.

Ameliyat öncesi 3 hafta önce sigara bırakılmalı, doktorun kullanımını bırakmanızı istediği ilaçlar belirtilen sürelerde bırakılmalıdır.

Ameliyattan önceki günlerde doktorunuzun bırakmanızı istediği ilacınız varsa kullanmayı doktorunuzun belirttiği şekilde bırakmalısınız.( aspirin ve kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız doktorunuza mutlaka belirtmeli ve doktorunuzun belirttiği şekilde devam etmelisiniz.)

Birkaç gün öncesinden tuz tüketiminin azaltılması ödem oluşumunu azaltacaktır.

Ameliyattan önceki gece en son 12 de yemek yenilebilir ve su içilebilir. Ameliyat genel anestezi ile olacağı için en az 6 saatlik açlık ve susuzluk gerekmektedir. ( bu noktaya dikkat edilmediği takdirde ameliyatınız ertelenebilir iptal edilebilir.)

Ameliyata gelirken kesinlikle makyaj yapılmamalıdır.

Ameliyat sırasında tırnaklarda oje, cila olmamalıdır.

Peruk, küpe, yüzük, pircing çıkarılmalıdır. (vücudunuzda metal hiçbir aksesuar bulunmamalıdır.)

1 gece önceden yanınıza ameliyat sonrasında ihtiyacınız olacaklar için bir çanta hazırlamalısınız. (bu çantada rahat kıyafetler yer almalıdır. Ameliyat sonrası giyeceğiniz kıyafetlerin boğaz ve göğüs kısmı sıkı olmamalıdır. Önden düğmeli ve fermuarlı kıyafetler tercih edilmelidir. Rahat spor ayakkabılar tavsiyelerimiz arasındadır.)

Operasyon sabahı sizin için önceden ayırılmış odanıza yerleşir ve dinlenirsiniz. Bu sırada operasyon ile ilgili son hazırlıklarınız gerçekleştirilir. Doktorunuz ve asistanı sizi operasyon öncesi ziyaret ederler.

Operasyonunuz için genel anestezinin verilmesi ile doktorunuz sizin önceden planlanan şekilde memelerinizi şekillendirmeye başlar.

Operasyon bitiminde memelerinizin fotoğrafı çekilir ve lokal anestezi ile sinir blokajı uygulamanız gerçekleştirilir, pansumanlarınız yapılır. Ardından özel koruyucu sütyeniniz giydirilir yavaşça uyandırılırsınız. Uyandırılmadan önce lokal anestezi uygulamaları konforlu uyanmanızı sağlar böylece uyanırken herhangi bir ağrı acı hissetmezsiniz.

Operasyondan uyanırken konforlu bir şekilde ağrısız, acısız uyanırsınız.

İlk birkaç saat genel anestezinin sersemliğini hissetmeniz normaldir ve geçicidir.  3-4 saat sonra ılık ve hafif bir çorba içerek yemek yemeye başlarsınız.

Ameliyat genel anestezi ile gerçekleştiği için ağrı hissetmeniz mümkün değildir. Ameliyattan sonraki hastanede kalış sürecinizde kuvvetli ağrı kesiciler verileceği için rahatsız edici bir ağrı hissetmezsiniz. Hastaneden çıktıktan sonra ilk 2-3 gün ağrılarınız olması normaldir, ağrı kesici ilaç bu süreci konforlu geçirmeniz için destek olacaktır.

Ameliyat bitiminde size giydirilmiş olan özel sütyeninizi 6-8 gün hiç çıkarmamalısınız. Opersayon sırasında dren koyulduysa 24 saat sonra çekilecektir. Ameliyat genel anestezi ile olduğu için 1 gece hastanede kalınmaktadır.

Hafif morluk ve ödem olması normaldir. Kişinin vücudunun travmalara verdiği tepkilere bağlı olarak değişir ve geçicidir.

Ameliyat sonrası dengeli ve sağlıklı beslenmek, bitkisel ve hayvansal protein ağırlıklı gıdalara yönelmek, sigara içmemek daha çabuk toparlamanızı sağlayacaktır.

Göğüslere kesinlikle darbe alınmamalıdır. Ameliyattan sonraki ilk 3 gün kesi yerlerinizde hafif leke şeklinde kanama olması normaldir, endişelenmenize gerek yok. Fakat kanamanın fazla olması durumunda doktorunuzu bilgilendirerek doktorunuza ya da yakın bir sağlık kurumuna başvurmak gerekir.

İlk 5 gün istiharat gerekmektedir. Bu süreci dinlenerek, güneşlenerek, hafif yürüyüşler yaparak geçirebilirsiniz. Otururken, ayağı kalkarken, yürürken gerginlikler olabilir. Kesinlikle ağır kaldırmamalı, koşmamalı, göğse darbe alınmamalıdır. Merak verici ve heyecanlı bir süreç olsa da özel sütyen çıkarılmamalıdır.

5-7 gün sonra muayene sırasında bandajlarınızı değiştiriyoruz ve duş alımına izin veriyoruz.

Doktorunuzun verdiği ilaçlar belirtildiği şekilde kullanılmalıdır.

Bir haftadan sonra yürüyüş yapılabilir. İşe başlanabilir. Ağır işlerden kaçınarak günlük hayata dönebilirsiniz.

Ameliyattan sonra minimum 4 hafta boyunca destekleyici sütyen kullanmak çok önemli. Bu memelerinize kazandırılan şeklin kalıcı olmasını sağlıyor.

15-20 gün sonra kol ve göğüs hareketleri dışında hafif düzeyli esneme ve sporlar yapılabilir.

2 ay sonra tamamen eski hayatınıza dönebilirsiniz.

İlk 3 hafta normalden daha yukarıda ve daha dik dururlar, doğal bir görünümü olmaz. 3 haftadan sonra ödemler inmeye, dokular kalıcı yerlerine yerleşmeye başlar. Memeler tam şeklini 3.ayda alır.

Evet bu ameliyatta yapılan cerrahi sonucu iz kalacaktır. İzlerin konumu, yeri ve şekli konusunda doktorunuz muayene esnasında bilgilendirme yapacaktır.

Çoğu hastada cilt yapısı ve ameliyat sonrasına bağlı silik izler kalır. Kimi hastada izler daha belirgin olmaktadır. Nadiren yara iyileşmesi kötü olan hastalarda yara yeri kabararak iyileşecektir.

Fakat bu izler nasıl iyileşirse iyileşsin; sütyenin, bikinin içinde kalacak dışarıdan bakılınca belli olmayacaktır.

Doktorunuzun belirttiği tarihlerde ve miktarlarda iz giderici nemlendirici kremleri düzenli kullandığınızda olumlu katkısı olacak, izleriniz silikleşecektir.

Doğru ameliyat tekniği, özenli dikiş ve cerrahınızın tecrübesi de önemlidir.

Sigarayı bırakmanızın yara yerlerinizin iyileşmesine olumlu katkısı olacaktır.

Şunu da eklemekte fayda var ki ne kadar ekstra uygulama, krem, lazer yaparsak yapalım bu cerrahi bir işlemdir MUTLAKA İZ KALACAKTIR. Bu iz cilt yapınıza, hayat kalitenize, sağlıklı beslenip beslenmemenize bağlı olumlu ya da olumsuz etkilenecektir.

Normalde de kadınların her 2 memesi birbiriyle aynı dolgunlukta ve büyüklükte değildir. Bu fark gözle görülemeyecek kadar küçükken ve hafif derecede fark edilip rahatsız etmez.

Bazı meme dikleştirme hastalarında sarkık olmalarına rağmen iki meme arasında ciddi bir fark yokken, bazı hastalarda bir meme diğerine oranla büyük, sarkık ve dolgun olabilir. Ameliyat ile her iki meme birbirine olabildiğince yakın ve simetrik yapılmaya çalışılacak, uyumlu bir görünüm elde edilmesi sağlanacaktır.

Meme dikleştirme ameliyatı sonrası kilonuzu korumanız ve destekli sütyenler takmanız gerekmektedir. Bunlara uyarsanız diğer insanlar gibi yaşlanma sürecinin getirdiği hafif değişiklikler olacaktır.

Ameliyattan sonra ciddi kilo alıp vermeler yaşarsanız ve destekli sütyen kullanmazsanız göğüsleriniz bir miktar sarkabilir.

Ameliyattan sonra aşırı kilo alımında göğüslerdeki yağ dokularında büyüme yaşanabilir. Bu maalesef bizim önüne geçebileceğimiz bir durum değil.

Daha önce hiç emzirmemiş çocuk doğurmamış ve meme dikleştirme ameliyatı olmuş kadınlarda gebelik ve emzirme süreci sonrası normal insanlardaki gibi deformasyon yaşanabilir ya da yaşanmayabilir. Gebelikte aşırı kilo alımı olmadığı ve sütyen kullanıldığı sürece de eskisi kadar sarkma yaşanmayacaktır. Tek göğüsten emen diğer memeyi reddeden bebekler ile göğüs asimetrisi oluşabilir.

Evet çoklu doğum, yaşın ilerlemesi, gebelik sonrası sütyen kullanılmaması, genetik yatkınlık en sık karşılaştığımız hasta grubu.

Fakat hiç doğum yapmamış 18-20 li yaşlardaki genç kadınlarda da sarkmış göğüslerle karşılaşmaktayız.

Meme dikleştirme ameliyatında süt kanalları ve süt bezleri korunmaktadır. Meme dokusunun yeri değiştirilip yukarı taşınacağı için süt miktarında düşük bir miktar azalma olabilir. Kesinlikle bir daha emziremeyeceğiniz asla sütünüzün gelmeyeceği durumlar söz konusu değildir.

Hastanın ileride anne olma ihtimali varsa, ileri dönemde emzirme ihtimali göz önünde bulundurularak süt bezlerini ve süt kanallarını koruma temelli cerrahi yapılıyor.

Hastanın yaşı ileriyse gebelik planlamıyor ya da anne olma ihtimali yoksa daha radikal ameliyatlar ile daha büyük dokular çıkarılıyor.

Genç kızlarda yakın dönemde bir evlilik veya gebelik planı yoksa operasyon 18 yaşından sonra istenildiği dönem gerçekleştirilebilir.

Genç kızlarda tübüler meme (keçi memesi) defekti varsa operasyon 18 yaşından sonra istenilen dönem gerçekleştirilebilir.

Hasta evli ve yakın dönemde gebelik planlıyorsa, gebelikten sonra meme dikleştirme ameliyatı gerçekleştirilmelidir.

Doğum sonrası ihtiyaç duyulan meme dikleştirme hastalarında ilk sorumuz : ikinci bir gebelik planlamanız var mı? Varsa tüm doğumlar bittikten sonra meme dikleştirme operasyonu yapılmalıdır. Yoksa emzirme süreci bittikten sonra 6 ay sonra planlanabilir.

Özellikle gebelik ve emzirme süreci sonrası karşılaştığımız bir durumdur. Göğüsler sarkmış ve sünmüştür. Gebelik ve emzirme döneminde dolgunlaşan ve hacim olarak büyüyen göğüsler emzirme döneminin bitmesi ile birden boşalır ve tüm hacmini dolgunluğunu kaybeder, sürecin sonunda buruş buruş bir deri, aşağı bakan meme başı, sütyen ile toparlanmaya çalışılan sarkmış göğüsler kalır. Bazı hastalarda göğüsler gebelik öncesi sütyeni dolduramayacak kadar hacim kaybetmiştir.

Bazen de aşırı kilo verme ile göğüsler alttaki yağ tabakasını kaybedince sarkar ve süner. Bazı ciltler bunu tolere edebilecek kadar esnek ve elastiktir. Bazı ciltler ise maalesef şanslı değildir. Sürecin sonunca sünmüş ve hacmini kaybetmiş ve sarkmış olur.

Hem hacmini kaybetmiş hem sarkmış göğüsler için meme dikleştirme ile birlikte;

Kök hücreden zengin yağ transferi yapılabilir,

Meme imlpant yerleştirilebilir,

Kök hücreden zengin yağ ve meme implantı birlikte planlanabilir.

Yeterli meme dokusu olan, sadece üst polde biraz daha dolgunluk ve canlılık isteyen hastalar için planlanmaktadır. Transfer edilen yağın bir kısmı erimektedir bir kısmı kalmaktadır.

Ayrıca burda hem dolgunluk sağlanmış olurken hem de kök hücrenin mucizevi etkilerinden faydalanılmış olur.

Liposuction ile vücudun herhangi bir bölgesinden (karın, bel çevresi, basenler..) alınan bir miktar yağ kapalı sistem ile hava ile temas etmeden özel işlemlerden, filtrelerden geçirilir ve kök hücreden zengin yağ elde edilir.

 Kök hücreden zengin yağ transferi hacim kaybı yaşayan bir cilde uygulandığı zaman cilt altı volüm saflaştırılmış yağ ile sağlanırken, yağ içerisindeki kök hücreler cilde gençlik ve canlılık sağlar. Kendi dokunuz diğer dokularla bağ kurup adapte olduğu için kontür geçişlerinde doğal bir harmoni yakalanır.

Transfer edilen yağın bir kısmı vücut tarafından emilir. %40- %60 ı uzun süreler sizinle cilt altında kalır.

Kök hücreler doku onarımını, hücre yenilenmesini sağlayan ajanlardır. Transfer edildikleri bölgeye uyum ve yerleşme sürecini tamamladıktan sonra, cilt altı hasarları tespit edip onarıma başlayacaklardır.

Kişinin kendi dokusu olduğu için doku reddi ve alerji riski çok azdır.

Yeterli meme dokusu olmayan hastalarda sadece meme dikleştirme yapılması durumunda küçük, çökük ve hacimsiz memeler oluşacaktır. Göğüslere daha kalıcı ve dolgunluk sağlayacak şekilde hacim kazandırılmak isteniyorsa meme dikleştirme ile birlikte meme implantı yerleştirmek doğru olacaktır.

Meme dikleştirme ve meme implantı ayrıca ele alınması gereken başlı başına bir estetik alanıdır. Sitemizin meme estetiği kısmında ‘meme dikleştirme ve meme implantı’ başlığında detaylı olarak bilgilendirme sağlanmıştır.

Sarkma ile birlikte meme dokusu olmayan hastalara meme dikleştirmeye ek olarak meme imlantını sıklıkla uygulamaktayız.

Tüm bunlara ek;

göğüs bölgesinde cilt kalitesinin artmasını isteyen,

üst pole doğal bir dolgunluk vermek isteyen,

operasyon için zaman ayırmışken belirli bölgedeki bir miktar yağdan da kurtulmak isteyen,

dekolte bölgesine gençliğin getirdiği ışıltıyı kazandırmak isteyen hastalara ek olarak kök hücreden zengin yağ transferi uygulanabilir.

Meme dikleştirme ameliyatlarında meme başı nekrozu nadiren yaşanan ve istenmeyen bir durumdur.

Meme başının dolaşımını bozmayacak büyüklükte cilt ve doku çıkarmak, ek hastalık ve sigara içilmesinin kontrolü, uygun planlama ve yöntem, cerrahınızın tecrübesi önemlidir.

Ameliyat sonrası sigara içilmemesi çok önemlidir. Sigara içmek doku ve yara iyileşmesini kötü etkilemektedir. Çünkü hücrelerdeki, kandaki, dokulardaki dolaşımı bozmaktadır. Ameliyat sonrası sigara içmek tek başına meme nekrozu sebebidir.

Ameliyat sonrası darbe almak da dolaşımı bozup meme başı nekrozuna sebep olabilmektedir.