Burun Estetiği
Burun Estetiği (Rinoplasti)
Burundaki şekil bozuklukları bazen estetik ve görsel anlamda rahatsız ederken, bazen solunum sıkıntılarına yol açarak hayat kalitesini ciddi anlamda düşürmektedir. Kimi zaman çocukken geçirilen hatta farkında bile olunmayan travmalar burun estetiği ameliyatına ihtiyaç duyulmasına neden olurken kimi zamanda genetik aktarımdır ihtiyacın sebebi.
İşte tam bu noktada burun estetiği olarak adlandırdığımız operasyonlar devreye giriyor. Burun estetiği ameliyatlarında içeriden kemik ve kıkırdak eğrilikleri tedavi edilip yeniden şekillendirilirken, dışarıdan hastanın da beklentileri dahilinde yüze en uyumlu burun planlanmaktadır.
Ülkemizde en çok yapılan ve her cerrahi gibi tecrübe, ince işçilik gerektiren bir cerrahidir. Burun estetiği ameliyatları bir çok farklı teknikle yapılmaktadır. Tekniklerin birbirine üstünlüğü veya kıyasından ziyade hastaya doğru ve ideal teknik yaklaşımı daha doğru olacaktır.
Burunuzun yapısı ve diğer tüm değişkenler göz önünde tutularak isteğiniz ve ihtiyacınız doğrultusunda, en doğru ameliyat tekniği doktorunuz tarafından muayene sırasında belirlenecektir.




Doktorunuza Sorun...
Şu da unutulmamalıdır ki enerjisi ve niyeti güzel bir kalbin yüze verdiği ışıltı bambaşkadır.
Op.Dr. YAVUZ ÖZSULAR


Kapalı rinoplasti: burun ameliyatı yapılırken dışarıdan bir insizyon yapılmaz burun içindeki yapılara burun içinden yapılan insizyonlar(kesiler) ile ulaşılır ve operasyon gerçekleştirilir. Operasyon sonrasında dışarıdan herhangi bir iz görünmez
Açık rinoplasti: burun deliklerinin ortasında bulunan kolumella adı verilen yapıdan ve içerden kesiler ile burun içi yapılara ulaşılıp operasyon gerçekleştirilir. İlk zamanlar hafif bir iz fark edilse dahi zamanla neredeyse hiç belli olmayan bir iz mevcuttur.
Preservation rinoplasti (koruyucu yaklaşım): burun sırtı güzel olan hastalarda burun çatısı açılmadan içeriden yapılan müdahaleler ile burnun şekillendirildiği çoğu dokunun korunduğu bir yaklaşımdır.
Doktorunuz görüşme sırasında burun estetiğine dair tüm değişkenlere (yaşınız, cilt kalınlığınız, mevcut kıkırdak durumunuz, burun tıkanıklığı veya burundan nefes almada zorluk, alerjik rinit gibi burun mukozasını etkileyen hastalıkların olup olmadığı, geçirilmiş travma, burnunuzdaki tümsek ve çukurluklar, burun kıkırdağı eğrilikleri ve şekil bozuklukları , burun kemik eğrilikleri, burun ucu düşüklüğünüz, yüz yapınız, önceden geçirilmiş burun cerrahisi veya cerrahileri ve operasyondan neler beklediğiniz ) bakarak sizi muayene eder ve beklentilerinizi şikayetlerinizi dinler. Daha önce geçirilmiş farklı operasyonlar, hastanın genel sağlık durumu ve kullandığı ilaç vitamin öyküsü sorulur.
Ardından burun muayenesi yapılarak kıkırdak, kemik yapı ve mukoza değerlendirilmesi, burun cildinin tipi ve kalınlığı, burun içi septum kıkırdak yapısı konkaların yapısı ayrıntılı fizik muayene ile gözden geçirilir.
Mevcut olan problemler masaya yatırıldıktan sonra doktorunuz tarafından değişik açılardan fotoğraflarınızı çekilir ve hesaplamalarınız yapılarak size uygun olan yüz yapınıza estetik olarak uyumlu olacak burun tipleri photoshop ve simülasyon programı ile düzenlenir. Böylece ameliyattan sonraki yaklaşık sonuçlar hakkında hasta fikir sahibi olmuş olursunuz.
Burun estetiği küçücük alanda titizlikle ve özenle gerçekleştirilen bir cerrahidir. Ve en kıymetli olanı tek seferde doğru cerrahı bulmuş olmak ve ne istediğini ilk seferde net olarak bilmektir. Birden fazla cerrahi gerçekleştirildiğinde imkanlar ilkine oranla daha kısıtlı olmaktadır.
Ne istediğini bilen, yüzüne yakışacak doğru burnu tercih eden ve başarılı cerrah seçimi yapan hastalar uzun yıllar sağlıkla ve mutlulukla burunlarını kullanmaktadır.
Ameliyattan önceki günlerde doktorunuzun bırakmanızı istediği ilacınız varsa kullanmayı doktorunuzun belirttiği şekilde bırakmalısınız. ( aspirin ve kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsanız doktorunuza mutlaka belirtmeli ve doktorunuzun belirttiği şekilde devam etmelisiniz.)
Birkaç gün öncesinden tuz tüketiminin azaltılması ödem oluşumunu azaltacaktır.
Ameliyattan önceki gece en son 12 de yemek yenilebilir ve su içilebilir. Ameliyat genel anestezi ile olacağı için en az 6 saatlik açlık ve susuzluk gerekmektedir. ( bu noktaya dikkat edilmediği takdirde ameliyatınız ertelenebilir iptal edilebilir.)
Ameliyattan önceki gece yatmadan önce yüz temiz bir şekilde iyice yıkanmalı ve ameliyata gelirken kesinlikle makyaj yapılmamalıdır.
Ameliyat sırasında tırnaklarda oje, cila olmamalıdır.
Peruk, küpe, yüzük, pircing çıkarılmalıdır. (Vücudunuzda metal hiçbir aksesuar bulunmamalıdır.)
1 gece önceden yanınıza ameliyat sonrasında ihtiyacınız olacaklar için bir çanta hazırlamalısınız. (Bu çantada rahat kıyafetler yer almalıdır. Ameliyat sonrası giyeceğiniz kıyafetlerin boğaz kısmı sıkı olmamalıdır, giyinip çıkarırken burnunuza çarpabilir ve zedeleyebilir. Önden düğmeli ve fermuarlı kıyafetler tercih edilmelidir. Rahat spor ayakkabılar, kadınlar için saç tokası tavsiyelerimiz arasındadır.)
Operasyon sabahı sizin için önceden ayırılmış odanıza yerleşir ve dinlenirsiniz. Bu sırada operasyon ile ilgili son hazırlıklarınız gerçekleştirilir. Doktorunuz ve asistanı sizi operasyon öncesi ziyaret ederler.
Operasyonunuz için genel anestezinin verilmesi ile doktorunuz sizin için burnunuzu şekillendirmeye başlar. Her tekniğin ilerleme sürecinde farklılıklar ve ortak noktalar vardır.
Operasyon bitiminde burnunuzun fotoğrafı çekilir ve ince silikon tamponlar yerleştirilir, bantlama yapılıp, koruyucu atel konulur ve yavaşça uyandırılırsınız. Ayrıca uyandırılmadan önce lokal anestezi uygulamaları ile konforlu uyanırsınız, herhangi bir ağrı acı hissetmezsiniz.
Ameliyattan uyanırken herhangi bir ağrı acı hissetmezsiniz. İlk birkaç saat genel anestezinin etkisi ile hafif bir sersemlik hissetmeniz normaldir ve geçicidir. Sersemliği üzerinizden atana kadar yatakta istirahat etmeli, ayağa kalkmanız gerekiyorsa hemşireden destek almalısınız.
Burnunuzun içinde yeni nesil ince yumuşak silikon tamponlar olacak. Yeni nesil tamponlar ile nefes alma sıkıntısı çekmeyeceksiniz. Burnunuzun içinde sargı bezleri, büyük pamuklar olmayacak.
Burnunuzun üzerinde çeşitli bantlar ve koruyucu termoplastik atel olacak.
İlk birkaç gün ağrı kesici kullanmak süreci konforlu geçirmenizi sağlar.
Doktorunuzun belirttiği ölçülerde ve belirttiği yerlere soğuk uygulama yapmalısınız. (bir yakınınızın yada yanınızdaki refakatçinin bu uygulamayı yapması daha yerinde olur.)
Ameliyattan sonra ilk birkaç saat aniden ayağı kalkmamalısınız, düşebilirsiniz.
Burnunuz asla darbe almamalıdır.
Ameliyat bitiminden yaklaşık 2-3 saat sonra şişlik ve ödem oluşumu başlayacaktır. Hemen hemen herkeste olur ve 3.günden sonra giderek azalır. Bu süreçte doktorun talimatları doğrultusunda soğuk uygulama yapılması sürecin daha hafif atlatılmasını sağlayacaktır. Morluk her hastada olmamakla birlikte cilt yapınıza ve cildinizin travmalara verdiği tepkilere bağlıdır.
Ameliyattan 4-6 saat sonra hafif bir çorba içerek yemek yemeye başlamalısınız. (çorba uzun süredir aç olan bağırsak ve midenizin hareketi için daha yararlı olacaktır.)
Hastanede 1 gece konaklayacak ertesi gün taburcu olacaksınız.
Hastaneden taburcu edilirken antibiyotik, ağrı kesici, burun yıkama solüsyonu, burun içi nemlendirici krem ve hapşırık önleyici ilaç reçete edilir.
Hastaneden çıktıktan sonra ilk 1 hafta ağır işler yapmamalısınız. Uzun süreli yatak istirahati önermiyoruz. Hafif yürüyüşler yaparak gezebilirsiniz, başınız gölgede kalacak şekilde güneşlenebilirsiniz, çoğunlukla dinlenir pozisyonda olmalısınız.
İlerleyen günlerde ağrınız olursa hafif ağrı kesiciler alabilirsiniz.
Bandajlar ve atel çıkana kadar ilk 5-7 gün duş alınırken burun bölgesinin ıslanmamasına(atel ve bantların) dikkat edilmelidir. Duş ılık suyla 10-15 dk (kısa süreli) olmalıdır.
Operasyon sonrası yatarken başınızın hafif dik konumda olması şişliklerin daha hızlı inmesini sağlar.
Tamponlarınız yapılan müdahalelere göre değişmekle birlikte 5-10 gün sonra çıkacaktır. Yeni nesil tamponları çıkarmak artık çok kolaydır burada sizi acı dolu bir süreç beklemiyor. Tamponlar çıktıktan sonra hafif kanamalar olması normaldir. Sümkürmeyiniz. Deniz suyu spreyi ve nemlendirici temizleyici kremlerle belirtilen şekilde bir pamuklu kulak çubuğundan yararlanarak nazikçe temizlemelisiniz
7-10 gün sonra normal hayatınıza dönebilirsiniz.
Ameliyattan sonra ilk 1-2 ay güneş gözlüğü, normal gözlük takılmamalıdır.
Lens kullanımına 1 hafta sonra başlanmalıdır.
Ameliyattan sonraki ilk 15 gün yüze herhangi bir işlem yapılmamalıdır.
Ameliyattan sonraki ilk 6 ay burnunuza darbe almamaya özen gösterin.
10-12 ay sonra burun son şeklini alır.
Ameliyat ortalama 2-3 saat sürmektedir, bu süre uygulanacak tekniğe, burnunuzun durumuna göre bir miktar uzayıp kısalabilir.
Ameliyat sonrası 1 gece hastanede kalmanız gerekmektedir.
Yapılacak işleme göre değişmektedir. Burna ufak dolgu ve yağ enjeksiyonlarında lokal anestezi tercih edilmektedir.
Açık ve kapalı teknikle yapılan rinoplasti ameliyatlarında genel anestezi tercih edilmektedir. Çünkü rinoplasti ameliyatları ince işçilik gerektiren operasyonlardır. Hasta ameliyat sırasında korkabilir, endişelenip panik yapabilir. Hastanın ve doktorun konforu açısından genel anestezi tercih edilir.
Burnun genel projeksiyonunda ya da yüze uyumunda bir sıkıntı yoksa sadece burun kemerinde çöküklükler varsa dolgu maddesi uygulanır. Dolgunun amacı burundaki çöküntü ve boşlukları doldurmaktır.
Çöküntü veya herhangi bir sıkıntı olmayıp ucuna kalkıklık vermek için uygulandığı durumlar da vardır. Burna hacim kazandırılarak daha havalı bir burun elde edilir.
Herhangi bir dikiş, kesik yoktur. Bir enjektör ile uygulanır.
Öncelikle şu bilinmelidir. İnsan canlı ve organik bir yapıdır. Farkında olarak ya da olmadan sürekli değişmekteyiz. Burun ucu da tıpkı vücudumuz gibi değişmektedir, yaşla birlikte projeksiyonunda düşüklükler meydana gelmektedir.
Ameliyat sonrası dönemde her burun ucunda ufak bir miktar düşme rotasyon kaybı yaşanmaktadır. Düşme miktarı kıkırdak yapınıza bağlıdır. Bu düşme payınızı doktorunuz ameliyat sırasında kıkırdak yapınıza bakarak hesaplamakta ve düşme payınızı göz önünde bulundurarak bir miktar daha kaldırmaktadır. Bu hastadan hastaya değişmek üzere ortalama 5-6 derecedir. Bu durumla ilgili hastalar muayene sırasında bilgilendirilmektedir.
Ameliyat masasında çekilen fotoğraflar son şeklin verildiği ve henüz ödemin başlamadığı anlarda çekilmiştir. Ameliyat bitiminden yaklaşık 2-3 saat sonra şişlik ve ödem oluşumu başlayacaktır. Hemen hemen herkeste olur ve 3.günden sonra giderek azalır. Bu süreçte doktorun talimatları doğrultusunda soğuk uygulama yapılması sürecin daha hafif atlatılmasını sağlayacaktır. Morluk her hastada olmamakla birlikte cilt yapınıza ve cildinizin travmalara verdiği tepkilere bağlıdır.
Tüm bu şikayetler 7-12 gün arasında kaybolur.
Ameliyat sırasında genel anestezi ile uyuduğunuz için hiçbir şey hissetmeniz mümkün değildir.
Ameliyattan uyanırken ve sonrasında ağrı kesicileriniz devam ettiği için rahatsızlık verecek bir ağrı yaşamazsınız. Konforlu bir ameliyat sonrası sizi bekliyor. Bazı hastalarda yapısal olarak genel anestezi ilaçlarına bağlı hafif baş ağrısı yaşanabilmektedir, geçicidir.
En çok korkulan, hatta ameliyattan bile vazgeçilmesine sebep olan tamponların çıkarılması konusudur. Evet bu 10 yıl önce yaptığımız ameliyatlarda acı verici bir süreçti. Fakat tampon uygulamasının ilerlemesi, küçük pratik ve portatif tamponlar ile uygulanan tekniklerin değişmesi ile ağrısız ve acısız çıkarılmaktadır. Hastanın konforu ön planda tutulmaktadır.
Hava yolunu daraltan septum kıkırdak kemik eğrilikleri ve şişmiş burun etleri de (hipertrofik konkalar) aynı operasyonda müdahale edileceği için hava yolunuz açılmıştır, artık rahatlıkla nefes alabilirsiniz.
Tamponlar çıktıktan sonraki ilk 2 hafta burun mukoza ödeminden dolayı hafif burun tıkanıklığı yaşanabilmektedir. Deniz suyu burun spreyleri ile bu durum azaltılır.
İlk 6 ay kabuklanmaya bağlı hafif tıkanmalar olabilir. Kalıcı değildir ve nemlendirici burun spreyleri ile bu durumun önüne geçilir.
Ameliyat öncesinde alerjiye dair burun tıkanıklığı yaşıyorsanız, konkalarınız tekrar şişebilir. Bu durum tekrar tıkanmasına neden olur. Bu durumda ilaç tedavisi ve konka radyofrekans uygulaması gerekebilir.
Bazen alerjik sebeplerle, bazen ısı değişimi sebebiyle burun eti(konka) olarak adlandırdığımız yapılar fazla büyümekte ve zaten içeride kemik kıkırdak eğriliği olan hava kanallarını tıkamakta nefes almayı hepten güçleştirmektedir. Operasyondan önceki muayeneler esnasında hastanın bilgisi dahilinde değerlendirilmekte ve karar verilmektedir.
Bilinmelidir ki tek başına konka probleminin çözümü rinoplasti ameliyatı değildir.
İstanbul dışından gelen hastalar 7-10 gün kalmalıdır. 1-2 gün önce son ameliyat muayenesi yapılır. Ameliyattan sonra pansumanlar, alçı ve tamponların çıkarımı için 6 gün daha kalınmalıdır. Toplamda 7-10 gün sonra yüzünüze uyumlu bir buruna sahip olabilirsiniz.
- İlk kontrol 6-7.gün (mutlaka klinikte yapılmalıdır)
- 12.gün (mümkünse klinikte yapılmalıdır)
- 1.ay
- 3.ay
- 6.ay
- 12-18.ay
İlk kontrollerin haricindeki kontrollerde video, fotoğraf veya görüntülü arama aracılığı ile kontrolleri sağlamak mümkündür.
İnsanda burnun, dudakların, göz yapısının, kaşların, saç çizgisinin, çene yapısının hatta cilt kalitesinin birbiri ile uyumlu olması görsel ve estetik açıdan güzellik dediğimiz algıyı oluşturur.
Bazen yüzdeki organların hiçbiri estetik açıdan kabul edilen genel geçer algının standartlarında değildir fakat birbirleriyle uyumu muazzamdır. Bazen de herhangi birine müdahale edildiğinde o uyum yakalanmaktadır ki estetik operasyonların doğuş noktası burasıdır zannımca.
Bir fotoğraf getirildiğinde bu başka birinin yüzü başka birinin yüz hatlarının uyumu, cilt kalınlığı, cilt kalitesidir. Hatta başka birinin yaptırdığı estetik işlemlerdir. Beğenilen burna en yakın burun yapılsa bile, sizin yüzünüzle uyumu aynı şeklide olmayacaktır. Bu da bir hayal kırıklığı yaşatabilir. Bu yaklaşım doğru değildir.
Buna aslında bir sebep de biz plastik cerrahların yaptıkları öncesi- sonrası paylaşımlardır ve en tatmin edici sonuçlar paylaşılmaktadır. Fakat bilinmelidir ki her hastanın kıkırdak yapısı farklı, cilt kalınlığı farklı, kıkırdak ve kemik kalınlıkları farklıdır ve her hastanın sonucu kendine özeldir, her hastanın ameliyat sonrası yaşamları farklıdır. (Ameliyat sonrası yapılması gerekenlere uymasından, yaşadığı iklime, hayat kalitesine, bir darbe alıp almamasına, sigara içip içmemesine göre değişmektedir.)
Ve aslında biz plastik cerrahların fotoğraf ve paylaşım yaparken amaçladığı: Türkiye’nin herhangi bir şehrinden ya da Dünya’nın herhangi bir ucundan doktorunuza, doktorunuzun cerrahi yaklaşımına, tecrübelerine dair fikir sahibi olmanız, hangi ameliyatları sıklıkla yaptığını görmeniz, en önemlisi Dünya sosyal medya ve dijital dünya ile yanı başımızdayken bunu hastalar için bilgi sağlama amaçlı kullanmaktır.
Doktorunuz sizi muayene ettikten sonra ameliyatınıza karar verecek ve detayları size aktaracaktır. Sosyal medya ve dijital dünya sadece bilgi sağlamak ve fikir sahibi olma amaçlıdır.
Ameliyattan sonra burna masaj asla gelişigüzel ve bir başka doktorun hastasına yaptırdığının duyumuna bağlı yapılmamalıdır.
Bazı tekniklerde masaj yapılması daha uygunken bazı ameliyat tekniklerinde masaj yapılması ameliyat sonucunuz için risklidir.
Ameliyatınızı yapan doktor tarafından masaj tavsiye edildiyse, doktorunuzun belirttiği yere, belirttiği şekilde çok bastırmadan nazikçe yapılmalıdır. Başka yerlere müdahale edilmemelidir. Doktor tarafından tavsiye edilen miktarda ve sürede yapılmalıdır. Ortalama günde 3dk ve 3 kez masaj tavsiye edilir. Daha sık yapmanız ve bastırmanız burnunuzun çökmesine veya şeklinin bozulmasına neden olabilir.
Her rinoplasti ameliyatı sonrası, her hasta için uygulanan bir işlem değildir. Doktorunuzun tavsiyesini ciddiye almalısınız ve kendi doktorunuza danışmalısınız.
Burun estetiğine ihtiyaç duymayan insanların burun delikleri %100 eşit değildir. Gözle görülemeyecek kadar milimetrik farklar vardır.
Bazı insanlarda travma kaynaklı, bazı insanlarda doğuştan burun delikleri orantısızdır, bazı insanlarda rahatsız edici büyüktür.
Ameliyattan sonra yine burun deliklerini tamamen eşitlemek mümkün olmaz, fakat bu fark gözle görülemeyecek kadar milimetrik olacaktır.
Günümüzde birçok plastik cerrah tarafından eski tip tamponlar kullanılmamaktadır. Eski tip tamponlar hem çıkarması çok ağrılı hem de sargı bezlerine sarılı olduğu için günlerce burundan nefes alınmasını engellerdi.
Günümüzde kullanılan tamponlar çok ince ve yeteri büyüklüktedir. Nefes almayı önlemez, hasta tamponlar çıkana kadar konforlu zaman geçirir. Yeni tip tamponlar çıkarılırken ağrı minimumdur.
Akıntı sadece ameliyat sonrası kullandığınız tuzlu su nemlendiriciler ve ameliyattan kaynaklanır. Kısa bir süre sonra kendiliğinden geçer.
Sigara içmek doku iyileşmesini yavaşlatacağı için burnunuzun daha geç iyileşmesine ve ödemlerinizin daha geç inmesine neden olacaktır. Mümkünse ilk 1 ay içilmemelidir.
Öncelikle 18 yaşını doldurmuş olmanız gerekmektedir. Çünkü burun kemikleri gelişimini 18 yaşında tamamlamakta ve son şeklini almaktadır.
Kişinin ameliyata ve anestezi almaya engel bir sağlık problemi bulunmaması da önemlidir.
Bununla ilgili bir test ya da belge istenmemekle birlikte kişinin ruh sağlığı da yerinde olmalıdır.
Hamilelik ve emzirme dönemlerinde burun estetiği yapılamaz.
Tıbbi olarak bir kontrendikasyon (engel teşkil edecek bir durum) yoksa yapılabilir.
Ancak ileri yaşlarda kıkırdak dokusu zayıfladığı için arzulanan sonuca ulaşmakta zorluk yaşanabilir.
Kadın ve erkeklerde uygulanan cerrahi teknikler anlamında bir fark yoktur fakat estetik açıdan önemli ve belirleyici farklar vardır. Bu farklar kadın ve erkek ayrımını ortaya koyar. Burnun dudaklarla yaptığı açı, burun ucu yüksekliği, alın burun geçişi, burun ucu şekli burun sırtı geçişi ve sırt burun ucu kırılma açıları önemli ve belirleyicidir.
Burnun şekillerini doğal burun, ince burun, iddialı burun, havalı burun vb. gibi şekillerine göre sınıflandırmaya kalkışsak da her yüzün farklı oranları farklı bir ifadesi farklı cilt kalınlığı vardır. Burun şekline karar verirken yüzünüze uyumlu olması, beklentilerinizi de karşılıyor olması, kıkırdak ve kemik yapınız, cilt kalınlığınız çok önemlidir. Doktorunuz tüm bunları göz önünde bulundurarak sizin için en ideal burnu tasarlayacaktır.
Nasıl bir burun istediğiniz ameliyatlardan önce siz ve doktorunuz tarafından detaylı bir şekilde planlanmakta ve fikir vermesi adına sonrasındaki en yaklaşık sonuca dair fotoğraflar ve simülasyonlar oluşturulmaktadır. Çünkü her hasta tek bir operasyonla en iyi sonucu elde etmelidir.
Burun estetiği sonrası dönemde burnun yeni şekli oturmaya başladıktan sonra sonuç beklenenin dışında olursa yeni ameliyat süreci planlanır. Tekrarlanan 2. Veya 3. Rinoplasti ameliyatlarına revizyon ameliyatları denir. Revizyon ameliyatları düzeltme ve yeniden planlama esaslıdır.
Daha önce yaptırmış olduğu rinoplasti ameliyatından çeşitli sebeplerle memnun kalmamış, ameliyat sonucunda büyük deformiteler gerçekleşmiş ya da küçük dokunuşlara ihtiyaç duyan hastalar için yapılan işleme denir.
Temel sebepleri:
Sonucun istenilen şekilde olmaması
Ameliyat sonrası darbe ile burunda eğilme çökme
Dokuların iyi iyileşmemesi
Hatalı ve yanlış uygulanmış estetik ameliyatlar
Hastaların psikolojik olarak değişime alışamaması
Hastanın doktorun talimatları dışında kontrolsüz masaj uygulaması
Hasta ile görüşülerek muayene edilerek problemin kaynağı tespit edilir, hastanın beklentisi değerlendirilir. Çözüm yolları planlanır ve hastaya bilgi verilir.
Ufak müdahaleler 6-8 ay sonra yapılabilirken derin deformitesi olan burunlar için 1 yıl beklenmelidir.
Operasyonda daha önce ameliyat olduğunuz için burun kıkırdağınızın yeterli olmadığı durumlarda vücudunuzdan kıkırdak grefti alınmasına ihtiyaç duyulabilir. Bu konuda doktorunuz tarafından önceden bilgilendirilirsiniz.
Kıkırdak grefti daha önceki ameliyatlardan çöken septumun yerinin doldurulmasının mümkün olmadığı durumlarda 2 cm lik bir kesi ile iz göğüs altınıza gelecek şekilde kaburganızdaki kıkırdaktan ufak bir parça alınarak burun kıkırdakları yeniden şekillendirilir.
Cilt kalınlığı burnun son şeklini almasında önemli faktörlerden biridir. Benzer burun anatomisine sahip iki farklı hastada hemen hemen aynı teknik ve yaklaşımlarla ameliyat yapılmış olsa bile sonuçlar burun derisi kalınlığına göre değişecektir.
Kalın burun derisine sahip hastalarda deriyi inceltmek veya ameliyatla çıkarmak gibi imkanlarımız yoktur. Kalın derili hastalarda cilt kalın ve örtücüdür burun ucunun kalkıklığı ve karakteristliği cilt tarafından örtülür. Kalın derili hastalarla da sık karşılaştığımız ve ameliyat sonucunu öngörebildiğimiz için kıkırdak anatomisini kalın deriyi göz önünde bulundurarak şekillendiriyoruz. Fakat hastanın ince derili bir hasta gibi sonuç beklememesi gerektiği ameliyat öncesinde doktor tarafından belirtilmelidir.
Açık teknikle yapılan burun estetiği mi daha iyidir, kapalı teknik ile yapılan burun estetiği mi sorusu ile sık sık karşılaşırız. İki tekniğin birbirine üstünlüğü yoktur. Uygun burun yapısına göre uygun teknik vardır.
Açık burun estetiğinde burnun ön kısmından bir kesi açılır ve burun derisi kaldırılarak burun şekillendirilir ve tekrar kesilen yer dikilerek ameliyat sonlandılır. Cerrahın eğitiminin ilk yıllarında burnun açık ve görülür olması avantajdır. Daha sonra elleri alıştıkça ve başarılı oldukça açık yöntemle devam ederler. Burna ön kısmından bir kesi atıldığı için belli belirsiz bir iz kalır çoğunlukla. Çoğu hastada iz hiç fark edilmeyecek kadar silikleşirken, nadiren bazı hastalarda (özellikle yara iyileşmesi kötü olan hastalarda) yara izi daha belirgindir.
Kapalı burun estetiğinde ise kesi burun deliklerinin iç kısmından açılır. Burun şekillendirilir ve kapatılır. Dışarıdan görünen bir iz kalmaz. Cerrahi olarak kapalı burun estetiği cerrahisinin öğrenilmesi, uygulanması daha zordur. Cerrahınızın bu konuda tecrübesi çok önemlidir.
Günümüzde her iki teknik de uygulanmaktadır. Hastanın burun yapısına, daha önce ameliyat olup olmamasına, kıkırdaklarına, burun sırtı yapısına bakarak doktorunuz en uygun yöntemi muayene esnasında söyleyecektir.
Eskiden yapılan burun ameliyatlarında estetik yaptırıldığı hareketsiz duran burun ucundan anlaşılırdı. Mimik yapıldığında bile burun ucu hareketsiz duran kaskatı bir görünüme sahipti. Hareketsiz duran burun uçları tokalaşırken, burnunuzu silerken, uyurken normalin dışında olması anlaşılır kılıyordu.
Yeni nesil burun ameliyatlarında kıkırdak ve kemik yapısı uygunsa bazı yapılar korunarak hareket kabiliyeti olan burunlar yapılmaktadır.
Hastanın değişik açılardan ve değişik mimiklerle birçok fotoğrafı çekilerek hastanın kıkırdakları, burun kasları analiz edilir; ameliyat için planlama yapılır ve ameliyat sırasında uygulanır. Böylece burun ucunuz uyuduğunuzda, biriyle tokalaştığınızda, kahkahalar atarken yüz kaslarınızla uyumlu bir şekilde hareket eder.
Ameliyat sonrası hastanın estetik yaptırdığının belli olmaması hastanın burun yapısı, yeni burnun yüze uyumu, cerrahinin başarılı olması ve cerrahın tecrübesi önemlidir.
Bazı hastalar daha iddialı bir burun tercih ederken bazı hastalar daha doğal bir burun istemektedir. Bazı hastalar ise iddialı ve doğal görünümlü bir burundan yana tercihini kullanmaktadır.
Her burun tipine uygulanamamaktadır. Yüksek kemerli, septumda büyük defektleri olan burunlara uygulanamaz.
Kapalı teknik burun estetiğine uygun olan hastalarda uygulanabilir. Bazı kıkırdak dokular korunarak burun ucunun hareketli olması, yüz kaslarıyla uyumla hareket etmesi sağlanır.
Ameliyat öncesi birçok açıdan ve mimikle çok sayıda fotoğraf çekilir. Kişiye özel burnun nasıl hareket ettiği analiz edilir ve planlama yapılır. Ameliyat sırasında burun buna göre tasarlanır, dikişler buna göre atılır. Yeni burnunuz gülümsemeyle, ağlamayla mimiklerinize uyumlu bir şekilde hareket eder.
Hastalar ne istediklerini daha rahat ifade edebilir ve ameliyatın yaklaşık sonucuna dair fikirleri olur. Doktor ve hasta arasındaki iletişimi güçlendirir. Burna yapılacak işlem doktor tarafından daha rahat anlatılabilmekte ve hasta tarafından daha rahat anlaşılabilmektedir.
Eskiden her burunda çekiç ve törpü ile burna şekil veriyor ve kemiği şekillendirmek için bu aletlerden yararlanıyorduk. Ancak artık septumu düzgün olan sadece kemeri olan hastalarda mikromotor veya piezzo cihazları ile yüksek çözünürlükle kamera yardımı ile burnun her yeri net bir şekilde görülerek kırmadan burun estetiği yapmaktayız.
Uygun hastada uygun yöntemi yapmak başarılı bir sonuç getirir.
Kırmadan kemiğe büyük darbeler alınmadan yapılan operasyonlar sonrası iyileşme süreci daha hızlıdır. Böylece morluk ve şişlik minimum oluyor.
Piezzo başarı ile kullanılan son dönemde uygulaması artan bir cihazdır. Ultrasonik titreşim yöntemi ile çalışmaktadır. Cerrahın mikromüdahaleller yapmasına olanak sağladığı için burun ameliyatlarının sonuçlarında da yüksek başarılar getirmiştir.
Eskiden kullanılan çekiç, törpü gibi aletlerin çoğunlukla yerini almıştır.
Piezzo cihazı ameliyat sırasında cerraha minimal kesiler yapma, daha hassas çalışma, daha ince işçilik ve kontrol gibi imkanlar sunuyor. Çekiç, törpü gibi aletleri hiç kullanmadan, burun kemiğine kuvvet uygulamadan minimal düzeltmeler yapılabiliyor. Piezzo yumuşak dokulara hasar vermeden operasyonu gerçekleştirmeye imkân verdiği için ameliyat sonrası iyileşme, normal hayatına dönme süresini kısaltıyor.
İki boyutlu ve yüksek çözünürlüklü kameralar ile burnun içine girerek ameliyat sırasında burunun her bir detayına yakından hakim olma fırsatı vermektedir.
Burun estetiği diğer estetik ameliyatlar gibi son derece önemlidir ve doktor seçimi çok önemlidir.
Ameliyatınızı yapan doktor alanında uzman olmalıdır.
Güvenilir merkezleri ve doktorları tercih etmelisiniz.
Her ırkın kendine özel cilt rengi, saç yapısı, göz şekli, elmacık kemiği, dudak dolgunluğu, burun yapısı ve o ırka dair yüz hatları, vücut yapısı vardır. Burun ve göz ırksal farklılığı en çok ortaya koyan yapılardır.
Etnik rinoplasti ameliyatlarında amaç hastanın ırksal özelliklerini koruyarak burnundaki deformasyonları düzeltmek ve yüzüne uyumlu yeni bir burun tasarlamaktır. Burada sıradanlaşmadan, etnik kökenine ait ırksal güzelliklerini koruyarak güzelleşmek çok önemlidir.
Etnik rinoplastide ihtiyaçlar ırklara ve etnik kökenlere göre farklılık göstermektedir. Kafkas, Orta Doğu, Latin Amerika, Doğu Asya, Afro-Amerikan, Avustralya, Afrika, Kızılderili gibi bir çok etnik köken ve ırktan bahsedebiliriz. Örneğin Doğu Asya ırkından bir hasta ile Afrikalı ırktan gelen bir hastanın rinoplasti ihtiyacı, cilt yapısı, ten rengi, cilt kalınlığı, yüz yapısı ve beklentileri çok farklıdır. İhtiyaca göre uygulanacak tedavi yöntemleri de farklıdır.
Kafkaslar etnik ve genetik yönden kuzey Kafkasya, güney Kafkasya ve yerli Kafkasya halklarıdır. Düz bir yüz yapısı, geniş yanaklar, açık ten rengi, genel olarak kahverengi gözler, düz kahverengi ve güçlü saç yapısı ve kemerli bir burun ile ön plana çıkmaktadırlar. Kafkas etnik kökeninden gelen hastalarda burun içi kemik ve kıkırdak eğrilikleri tedavi edilerek fazla kemikler çıkarılır ve yüzlerine uygun varoluşsal kökenlerini koruyacak şekilde yeni bir burun tasarlanır.
Orta Doğu: Kuzey Afrika’yı, Batı Asya’yı, Arap ülkelerini, Türkiye’nin bir kısmını içine alan kıtalararası bir bölgedir. Ten rengi ve göz rengi olarak geniş bir yelpazeye sahip olan bu bölgeye genel olarak esmer ten ve kahverengi saç ve iri güzel bir göz yapısı hakimdir. Burun estetiğinde ihtiyaç genel olarak kemikli ve nefes problemi olan burunlara yöneliktir. Burun içerisindeki kemik ve kıkırdak eğrilikleri düzeltilir ve fazla kemikler çıkarılır, dışarıdan ise yüz hatlarına ve yüz simetrisine uyumlu bir burun tasarlanır.
Latin Amerika: Küba, Brezilya, Arjantin, Dominik Cumhuriyeti başta olmak üzere Latin dilleri konuşan Güney Amerika kıtası ve çevresindeki ülkeleri ifade eder. Latin kadınları kalçaları, dolgun göğüs yapıları, esmer tenleri ve çekici fizikleri ile ünlenmişlerdir. Latin insanları esmer bir ten, dolgun elmacık kemikleri, kalkık bir burun ve narin yüz hatlarına sahiptir. Burun derileri diğer ırklara göre biraz daha kalın ve yuvarlak hatlara sahip olan Latin hastalar genel olarak yüze oranla büyük kalan burun ucu problemi ile başvurmaktadırlar.
Doğu Asya: Fiziksel özellikleri hakkında en net ifadeler kullanabileceğimiz ırklardandır. Çin, Tayvan, Japonya, Kore’de yaşayan insanlar Asya ırkını temsil eder. Asya insanı açık ten rengi, çekik göz yapısı, siyah düz saçlar ve basık ve küçük burun yapısı ile dikkat çeker. Asya ırkında burun estetiği ihtiyacı çok daha farklıdır. Küçük burun yapısı bazı hastalarda rahatsızlık verecek düzeydedir. Yüzde basık ve orantısız bir görünüme neden olmaktadır. Burun içerisinde deformite varsa tedavi edilir. Kaburgadan veya başka bir bölgeden kıkırdak alınarak, burun sırtı ve burun ucu yeniden şekillendirilir. Irksal anatomiye ve yüz hatlarına uygun yeni bir burun tasarlanır.
Afro Amerikan: siyahi ırkın belirgin özelliklerini taşırlar. Koyu ten rengi, kıvırcık saçlar, kalın ve dolgun dudaklar, basık ve geniş burun tabanına sahip bir burun yapısı da en bilinen özellikleridir. Afro Amerikalılarda burun cildi kalınlığı ve iz kalma potansiyeli daha farklıdır. Burun estetiğinde burun sırtının ve kökünün yükseltilmesi, burun ucunun yeniden şekillendirilmesi, kaldırılması ve burun kanatlarının daraltılması planlanabilmektedir. Burun kanatları daraltılırken her zaman iz riski vardır ve iz riski ten rengi koyu olan ve yara iyileşmesi iyi olmayan hastalarda daha fazladır. Bu hastalarda mümkün olan en az iz ile operasyon planlaması yapılmalıdır.
Avustralya: %37 yerli Avusturalya halkının yaşadığı ülke farklı ülkelerden oluşan zengin bir kültüre ev sahipliği yapmaktadır. Avusturalya’nın en eski yerli halklarından Aborjinler koyu renkli tenleri, koyu kahverengi saçları ve gözleri, güçlü kemikleri, kalın cilt yapıları ve geniş kendine özgü burunları ile dikkat çekmektedir. Burun estetiğinde etnik kökene dair özellikler korunarak yüze uyumlu bir burun tasarlanmalıdır. Burun derilerinin kalın olması sebebiyle ince bir burun elde etmek çok mümkün değildir.
Afrika: siyahi ırkın en belirgin özellikleri derinin, vücuttaki tüylerin, saçların, göze rengini veren irisin bol miktarda melanin pigmenti içermesinden dolayı koyu renkli olmasıdır. Çıkık ve güçlü çene yapısı, kalın ve sarkık dudaklar, küçük kulak yapısı, burun tabanının ve burun kanatlarının aşırı geniş oluşu da siyahi ırka dair göze çarpan özelliklerdir. Etnik kökene dair kalıtsal özellikler rinoplasti ameliyatlarında genel bir tedavi prensibi ortaya koyuyor. Siyahi hastalarda rinoplasti ameliyatı planlanırken kaburga kıkırdağı ihtiyacı gözden geçirilir, burun içi kıkırdak yapısı ve burun ucu desteği değerlendirilir. Etnik burun ameliyatı planlarken hastanın varoluşsal özelliklerine, genetik kökenine saygı duyulmalı ve yüz hatlarına uygun bir burun tasarlanmalıdır. Örneğin Siyahi bir hastanın burnunu Avrupalı beyaz bir hastanın burnuna dönüştürmek cilt kalınlığı, cilt altı kıkırdak ve kemik yapısı, burun kanatlarının genişliği kıyaslaması yapıldığında çok mümkün değildir. Siyahi hastanın burnunu yüzüne uyumlu, daha küçük ve doğal hatlara sahip bir siyahi burna dönüştürmek daha başarılı sonuçlar sunacaktır.
Kızılderili: haklarında birçok film, efsane ve felsefe bulunan Kızılderililere Amerika’nın yerlileri diyebiliriz. Kızıl kahve ten renkleri, kendilerine özgü dudak yapıları, geniş alınları, kendilerine özgü elmacık kemikleri, ince ve yaş aldıkça öne sarkan burun yapıları ile dikkat çekmektedirler. Kızılderililere planlanan burun estetiğinde genetik miraslarının getirdiği özellikler korunarak burun kemik ve kıkırdakları içeriden onarılarak, dışarıdan da yüze uyumlu bir burun tasarlanır.